Enigma arka kapak yazısını okuduktan sonra almayı çok istediğim bir kitaptı. Kurgusu çok sürükleyiciydi ve açıkça söylemek gerekirse içindeki fazla cinselliği beğenmediğim halde elimden bırakamadığım bir kitaptı. Cinselliği açmak gerekirse sevemediğim yönü hepsi birbiriyle birlikte oluyor ve sex partisi gibi bir durumun içindeler. Yani bana baya ters ve iğrenç geldi. Lakin tek kusuru buydu bence. Bir çırpıda bitirdim diyebiliriz. Kısaca bahsetmek gerekirse kitaptaki 4 kişinin kaderi bir şekilde kesişiyor ve bu dört kişinin birbirleriyle olan ilişkileri ve düşünceleri gözler önüne seriliyor. İlk adamımız bir edebiyat profesörü, ikincisi onun okuldan bir kadın öğrencisi, üçüncüsü Çinli bir kadın, dördüncüsü de bir seri katil. Profesör sonunu sevmediği kitapları parçalayan bir adam. (Kitaplar bu kadar pahalı olmasaydı bende aynını yapabilirdim. :)) Ana kurgu, içlerindeki edebiyat profesörünün önderliğinde, bir kitabevinin açılması ve orada sonlarını değiştirdikleri kitapları satması. Bu işi o kadar kusursuz yapıyorlar ki yakalanmaktan çok uzaklar. Tabi kitapların asıl yazarları çıldırıyor. Bu hikayede en sevdiğim nokta burasıydı açıkçası. Beğenmediğim birçok kitabın sonunu değiştirmek harika olurdu bence de. Burada sonu değişen kitaplardan biri ve en önemlisi Robert Boleno’nun Uzak Yıldız’ı. Bu kitaba dikkat etmek de fayda var :). Kitabın ismi o kadar çok geçti ki en sonunda kitabı aldım. Neyse konumuza dönecek olursak bu kitap ana bir rol oynuyor hikayede. Edebiyat profesörü (adamın ismini unuttum) Uzak Yıldız’ın sonunu değiştiriyor ve istediği gibi bitiriyor. Bu son ekibin de hoşuna gidiyor. Kitap bu dördünün hayatının bir temsili gibi gözüküyor. Sonundan anlayabiliyoruz bunu. Ve tabi ki spoiler olmasın diye söylemeyeceğim ama doğal olanın akışının değiştirilemeyeceğini görüyoruz. Son olarak kitapta en en en çok beğendiğim cümleyi ve yeni mottomu paylaşarak bitireyim:
”Püritenlerin ve kıskançların alay konusu”
thexalted 